Rusya Hangi Antlaşma Ile Geri Çekildi ?

Deniz

New member
Rusya’nın Geri Çekilmesi: Hangi Antlaşma ile Gerçekleşti?

Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Rusya, savaşın çeşitli cephelerinde ciddi kayıplar vermiş ve iç politikada da büyük karışıklıklar yaşamıştır. Bu karışıklıklar, 1917’de Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimi ile sonuçlanmış ve Sovyet hükümetinin iktidara gelmesiyle birlikte, Rusya’nın savaştan çekilme kararı alması kaçınılmaz olmuştur. Rusya’nın savaştan çekilmesinin somut hale geldiği antlaşma ise Brest-Litovsk Antlaşmasıdır. Bu antlaşma, 1918 yılında imzalanmış ve Rusya’nın İttifak Devletleri’ne karşı savaştan resmen geri çekilmesini sağlamıştır.

Brest-Litovsk Antlaşması’nın Önemi

Brest-Litovsk Antlaşması, Sovyet Rusya ile Merkezi Güçler arasında imzalanmış olan barış antlaşmasıdır. Bu antlaşma, Rusya’nın savaştan çekilmesinin temel hukuki belgesidir. Antlaşma, 3 Mart 1918 tarihinde Brest-Litovsk kasabasında, Rusya’nın Sovyet hükümetinin ve Merkezi Güçler’in temsilcileri arasında imzalanmıştır. Bu anlaşma, Sovyetler Birliği’nin kuruluşundan sonra, Bolşeviklerin savaştan çekilmesini sağlayan önemli bir dönüm noktasıdır.

Brest-Litovsk Antlaşması ile Sovyet Rusya, Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan’ın oluşturduğu Merkezi Güçler ile barış yapmış ve savaştan çekilmiştir. Bu antlaşma, Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle birlikte yaşanan iç karışıklıklar ve devrimci hareketlerin yoğunluğu nedeniyle imzalanmıştır. İç savaş ve ekonomik kaosla mücadele eden Sovyet hükümeti, bu antlaşmayı, savaşın devam etmesinin ülke için daha fazla yıkıma yol açacağı gerekçesiyle kabul etmiştir.

Antlaşmanın Şartları ve Sonuçları

Brest-Litovsk Antlaşması’nın hükümleri, Sovyet Rusya’nın aleyhine olan oldukça ağır şartlar içermektedir. Bu şartlar, Rusya’nın savaşta kaybettiği toprakları içeriyor ve büyük bir toprak kaybını da beraberinde getiriyordu. Antlaşmaya göre Sovyet Rusya, Polonya, Ukrayna, Belarus, Baltık ülkeleri, Kafkasya ve Finlandiya gibi geniş topraklardan feragat etti. Ayrıca, Sovyetler Birliği, Osmanlı İmparatorluğu’na Kafkasya’daki bazı bölgeleri de verdi.

Bu antlaşma, Rusya’nın uzun vadede siyasi ve askeri etkisini büyük ölçüde zayıflatmıştır. Özellikle, Rusya'nın geniş topraklardan feragat etmesi, Bolşeviklerin iç cephedeki zorluklarını daha da artırmış ve ülke içinde tepkilere yol açmıştır. Ancak, Bolşevik hükümeti bu kayıpları, savaşa devam etmenin ülkelerinin geleceği için çok daha yıkıcı olacağına dair bir argümanla savunmuştur.

Brest-Litovsk Antlaşması’na Karşı Tepkiler

Brest-Litovsk Antlaşması, sadece Sovyet hükümetinin içindeki bazı gruplar tarafından değil, aynı zamanda Rus halkı tarafından da tepkiyle karşılanmıştır. Birçok kişi, Rusya’nın toprak kayıplarını büyük bir yenilgi olarak görmüş ve bu antlaşmanın ulusal onuru zedelediğini savunmuştur. Özellikle, toprak kayıpları nedeniyle ortaya çıkan ulusal kimlik krizi ve ekonomik zorluklar, Rus halkının bu anlaşmaya olan karşıtlığını güçlendirmiştir. Ancak, Bolşevik hükümeti bu tepkiye rağmen, savaşın devam etmesinin ülkede daha büyük felaketlere yol açacağı düşüncesiyle antlaşmayı imzalama kararı almıştır.

Antlaşmanın ardından, Rusya’da iç savaş devam ederken, Brest-Litovsk Antlaşması Sovyetler Birliği’nin dış politikasında önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur. Bu anlaşmanın ardından Sovyet hükümeti, Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu ile ilişkilerini yeniden şekillendirmiş, aynı zamanda Avrupa’daki diğer devletlerle olan ilişkilerini de yeniden düzenleme yoluna gitmiştir.

Rusya’nın Brest-Litovsk Sonrası Stratejisi ve İç Savaş

Brest-Litovsk Antlaşması ile Rusya, savaştan çekilerek ekonomik ve askeri açıdan ciddi bir rahatlama sağlamayı hedeflemiştir. Ancak, antlaşma sonrası Sovyet hükümetinin karşı karşıya olduğu iç savaş, bu rahatlamayı kısa süreli hale getirmiştir. İç savaş, Kızıl Ordu (Bolşevikler) ile Beyaz Ordu (Çar yanlıları ve destekçileri) arasında devam etmiştir ve bu savaş, 1922’ye kadar sürmüştür. Rusya’nın Brest-Litovsk Antlaşması ile elde etmeye çalıştığı siyasi istikrar, iç savaş ve dış tehditler nedeniyle tam anlamıyla sağlanamamıştır.

İç savaşın sonunda, Sovyet hükümeti galip gelmiş ve 1922’de Sovyetler Birliği kurulmuştur. Brest-Litovsk Antlaşması, Sovyetler Birliği’nin dış politika açısından önemli bir ilk adımı temsil etse de, bu antlaşma sadece savaşın sona ermesini sağlamış ve Rusya’nın yeniden yapılanma sürecine başlamasına olanak tanımıştır.

Brest-Litovsk Antlaşması’nın Uluslararası Etkileri

Brest-Litovsk Antlaşması, Rusya’yı savaştan geri çeken bir antlaşma olarak sadece Rusya için değil, dünya tarihi açısından da önemli bir belgedir. Bu antlaşma, savaşın sona ermesinin ardından Avrupa’da yeni sınırlar ve siyasi yapılar yaratmış, bazı ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmasına yol açmıştır. Örneğin, Ukrayna, Polonya, Belarus, Baltık ülkeleri gibi bölgeler, Brest-Litovsk Antlaşması ile kısa süreli olarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.

Ancak, bu bağımsızlıklar uzun sürmemiş ve özellikle Polonya ile Almanya arasındaki çatışmalar ve Sovyetler Birliği’nin 1920’deki Polonya Seferi sonrasında bu ülkeler tekrar birleşmiş ya da başka devletlerin egemenliği altına girmiştir. Antlaşma, Avrupa’daki siyasi dengeleri değiştirmiş ve savaşın sona ermesinin ardından yeni bir düzenin kurulmasına zemin hazırlamıştır.

Sonuç ve Değerlendirme

Rusya, Brest-Litovsk Antlaşması ile Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmiş ve önemli toprak kayıplarına uğramıştır. Bu antlaşma, Sovyet Rusya’nın savaşa devam etmektense, iç sorunlarını çözmeye öncelik vermek amacıyla imzaladığı stratejik bir kararın sonucudur. Bununla birlikte, Brest-Litovsk Antlaşması’nın getirdiği kayıplar ve tepkiler, Rusya’nın içindeki sosyal ve siyasi yapıyı derinden etkilemiş, Sovyetler Birliği’nin erken dönem dış politikasını şekillendiren önemli bir adım olmuştur.

Sonuç olarak, Brest-Litovsk Antlaşması, yalnızca Rusya için değil, dünya tarihi için de büyük bir dönüm noktasıdır. Bu antlaşma, Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda önemli bir geçiş süreci yaşanmasına ve Sovyetler Birliği’nin doğmasına olanak sağlamıştır.